Tuhaf olan şu ki, bu türden kirli kaydedilmiş demo ve albümler, o dönemde imkansızlıklar vesilesi ile bu şekilde oluşmuş olarak değerlendirilirdi. O zamandan bu güne müzikseverlerin kulağı kirli kayıtlara fazlasıyla aşina olmuş olsa gerek, 2016 yılında bile böyle kayıtlar çok rağbet görüyor. Hatta günümüz yüksek teknolojisi ile kristal berraklıkta kaydedilmiş albüm ve demolara burun kıvıran yüksek sayıda bir kesim var. Eskinin imkansızlıkları, şimdinin aranan özelliği olmuş. Burzum projesinin sahibi Varg'ın verdiği bir röportajı hatırlıyorum. Olabildiğince eski ve kirli ses veren gitarları tercih ettiğini ve bu şekilde istediği sesi yakalayabildiğini söylemişti. Ne yalan söyleyeyim, nostaljiye olan yüksek talep, benim kulaklarımda da mevcut. Özellikle doksanlı yıllarda kaydettiğim kopya kasetleri dinlemek üzere kuzenimin eski walkmanine el koymuş olduğumu söylemeliyim.
Spirit of doom demosu, hem kaydedildiği dönemi iyi yansıtması açısından, hem de müzikalitesi açısından çok üst seviye bir ürün. Keşke daha önce Death Room grubunun demosunda olduğu gibi orijinal kayıtlara ulaşılabilse ve bu demonun da bir CD kopyası yapılabilse. Birileri elini taşın altına koyarsa bize de keyifle dinlemek kalacak. O zamana kadar, ilk baskı kasetlerimizi ışık görmeyen oda sıcaklığında dolaplarda saklamaya devam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder