12 Kasım 2015 Perşembe

BADLUCK - BADLUCK


Nasıl geçti habersiz, o güzel yıllar değil mi? Pendik tren istasyonundaki kasetçilere sormuştum bu albümü. Gülümseyerek henüz yeni yayınlandığını ve kendilerine gelmesinin uzun süreceğini söylemişlerdi. Unkapanı eşrafından Pendik civarına bir albümün gelmesi kolay iş değildi o zamanlar. Hangi seneydi ki? 1992? İnanılmaz! Grup 1990 yılında Kadıköy'de kurulup 1992'de bu güzel albümü yayınlamıştı. Çıkacağının haberlerini sanırım Laneth dergisinden takip ediyorduk. Büyük bir heyecanla beklemiştik ve beklediğimize değmişti doğrusu. Elbette dünyada, özellikle Amerika'da glam rock çalan bir çok benzeri vardı grubun ama bizim topraklarımızda ilkti bu tarz bir albüm. Bizim ilk ve özel glam rock grubumuzdu Badluck. Heavy Metal müziğin her kategorisinden insan sevmişti kayıtları. Saçma sapan eleştiriler de gelmişti ama bu Badluck'ın 1993'de Bon Jovi'nin alt grubu olarak İnönü Stadyumunda büyük bir kalabalığa hitap etmesine engel olamamıştı. O gün konser için stadın dışında beklerken, kardeşime bu konsere alt grup olarak yakışan tek grup olduğunu söylemiştim onların ve gerçekten çıkacaklarından haberim yoktu. Stada giriş yapıp tribünden sahneye baktığımda iki kişi beyaz branda üzerine siyah Badluck yazılmış afişi geriyorlardı davul setinin arkasına. Çok sevinmiştim. Hak ettiği yerdeydi Badluck'ın ismi. Keyifle izledim onları o gün. İzlerken de aklımdan gerek imaj gerekse yaptıkları müzikle yanlış topraklarda doğdukları düşüncesi geçti. Gerçi biz metal dinleyicileri hepimiz yanlış yerde doğmuştuk. Elli beş milyon insan içinde parmakla sayılacak kadar azdık. Evet o zaman yetmiş beş milyon kişi yoktu ülkede. Ne kadar hızla yükseldiğini nüfusun buradan hesaplayın artık.

Bon Jovi konseri grubun izlediğim tek sahne performansı değildi. Daha öncesinde yanlış hatırlamıyorsam Bağdat Caddesinde, Semiha Şakir Lisesi sinema salonunda izlemiştik onları kardeşim Cenk ve adaşım Cem ile beraber. Adamlar çok klas çalmıştı ama bizim de dahil olduğumuz seyirci kitlesi, sinema izler gibi koltuklarda oturarak izlemiştik konserin büyük bir kısmını. Sanırım biraz eziktik de o zamanlar. Queen'in Innuendo videosundaki sinema izleyen kuklalar gibi görünüyorduk. Sonra ön koltuklardan bir eleman cesaretlenip kendini atmıştı sahnenin önüne. Çılgınca head bang yapmaya başlamıştı. Yavaş, yavaş insanlar ondan cesaret alıp yerlerinden kalkmaya başladılar ve konserin sonuna doğru sahne önü olması gerektiği gibi çılgın bir kalabalıkla doldu. O gün konser sonrası kaset için basılan kuşe kağıt afişi de imzalattım tüm üyelere. Solist Cenk çok komik bir elemandı. 'Nasıl atayım imzayı? Kanlı vahşi bir şey mi olsun?' diye soruyordu afiş ve kasetlerini uzatanlara. Çok eğlenmiştik o gün. İyi ki de gitmiştik. Şimdi nerede bulacaksın 2015 yılında Badluck'ı? Bu arada konserin videoya kaydedildiğini hatırlıyorum sanki. Keşke bir yerlerden çıksa da izlesek.

Kasete dönelim. Kaç adet basıldı bilmiyorum ama sanırım ikinci baskı yapılacak kadar ilgi görmüştü. Kapakta yanılmıyorsam grup üyelerinden birisinin dede yadigarı gazi madalyasının fotoğrafı var. Her detayıyla özenerek hazırlanmış bu kaseti o zaman aldım ve hala saklıyorum. Keşke CD'si de olsaydı diye geçiriyorum bazen içimden ama o dönemde değil CD, kaset yayınlamak bile büyük bir olaydı rock ve metal grupları için. Kısmi mahrumiyet günleriydi ama yine de çok güzeldi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder