20 Kasım 2015 Cuma

DR. SKULL - WORY ZOVER


Albümün ismi ile ilgili bir kaç efsane hikaye var. Ben kendi bildiğimi size anlatacağım ama doğruluğunu tartışmıyorum elbette. Yine de eğlenceli bulacağınızı tahmin ediyorum. Grup elemanları kasetin kabunu baskıya verdiklerinde, matbaadan bir eleman telefon etmiş. 'Efendim' demiş 'Bu albümün bir ismi var mı? Ne yazacağız kapağa?' Telefonun diğer ucundaki grup elemanı de 'War is Over' demiş. 'Neeey?' demiş matbaadaki herif. 'War is Over' demiş tekrar eleman. 'Peki ağabey' deyip kapatmış telefonu matbaadaki herif. Kaset baskıya girdikten sonra da böyle çıkmış piyasaya 'Wory Zover'. Daha sonrasında üstad Çağlan Tekil farklı bir hikaye de anlatmıştı albüm ismi ile ilgili ancak ehtiyar bir dinozor olduğum için unuttum. Muhtemelen kendisi gazeteci olduğu ve tahminimce grup üyelerini tanıdığına göre onun şu an hatırlamadığım hikayesi doğrudur.

Gelelim kasete. 14 Mayıs 1990'da Ada Müzik tarafından piyasaya sürülen albüm, o dönem heavy metal camiasından büyük ilgi görmüştü. Müzikleriyle adeta hepimizi büyülemişlerdi. Grup ile ilgili en mutluluk verici olay ise, bu yazıyı yazdığım 2015 yılında hala bu albümün müzik severler tarafından rağbet görüyor olması. Öyle ki aradan geçen yirmi beş seneden sonra CD sürümünün yapılması bile konuşuluyor. Olsaydı tadından yenmezdi gerçekten. Yukarıda görmüş olduğunuz kırmızı etiketli baskı, kasetin ilk baskısıdır. Yayınlandığında Bostancı tren istasyonu yanındaki kasetçilerin birinden satın almıştım. Walkman ve odamdaki müzik setinde uzun süreler döndü ve hala tarafımdan aynı ilgiyi görmeye devam ediyor.

Grupla ilgili benim de bir anım var. Bir gün yine Bostancı tren istasyonunda banliyö treni beklerken bir de ne göreyim. Dr. Skull elemanları gayet havalı bir şekilde istasyon binasından içeriye tefriş ediyorlar. Gördüğümde heyecanla gözlerim büyümüş olmalı ki, onlar da bana baktılar şöyle bir. Sadece davulcu beni fark etmemiş göründü zira kendi kendine önünde davul, elinde baget varmış gibi çalmaya devam ediyordu. Bir hayran ve bir müzisyen grup olarak birbirimizin varlığını fark etmiş olmamızın oluşturduğu tuhaf enerjiyle kasıldık hep beraber. Sonra ben konuşmaya cesaretlenecek gibi olmuştum ki bankiyö treni ortalığı birbirine katarak istasyona giriş yaptı. Ben de 'Abi albüm çok güzel olmuş, tebrikler' cümlesini kurmaya fırsat bulamadan kalabalığın içinde kaybolduk hep beraber. Bu da böyle absürd bir anı olarak aklımda kaldı.

Efendim kasedimiz şüphesiz nadir sınıfına dahil oldu ve koleksiyoncuların güneş görmeyen kapalı dolaplarında zamana karşı mücadele ediyor. Ben de fotoğrafını paylaşmak için dolaptan çıkarttım. Bir kez de dinledim ve eski günlere geri döndüm. Bu albümü yayınlandığında satın alan nesil içinde olmaktan gurur duyduğumu da eklemeliyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder